içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

15 ve 16 AĞUSTOS OLAĞANÜSTÜ TBMM TOPLANTILARI! (2)
Perşembe günü Filistin'de yaşanan İsrail soykırımını görüşmek için TBMM olağanüstü toplanmıştı. Bu toplantıya ilişkinde düşencelerimi Çarşamba (1) nolu yazıyla ifade etmiştim. Mahmut Abbas dün TBMM'de konuştu. Uzun bir konuşmaydı. Çok ilginçtir, ülkemizde tüm sağcılar Hamas'ı, Filistin Halkının direniş örgütü olarak görüyor. Daha ileri giderek Hamas'sız Filistin sorunu çözülmez diyorlar. Sn.Davutoğlu'da Habertürk'de aynı ifadeleri kullandı. Çok tehlikeli girdaptayız. Avrupa, 1400'lü yıllarda bu girdapları yaşadı. Türkiye'de 600 yıl sonra aynı şeyleri yaşamaya başladı. Yşanmasını istemiyorsak Ortadoğu'yu İsrail'le birlikte kana bulayan ve her ikisininde emperyalizme hizmet anlayışlarını iyi analiz etmeliyiz ve bu anlayışları reddeden yeni anlayışlar geliştirmeliyiz.
Bugün ise TBMM'e, Can Atalay'ın yargı kararlarına aykırı olarak içeride tutulması konusunu görüşmek için, CHP, DEM Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi, TİP, Demokrat Parti ve EMEP tarafından olağanüstü oturum çağrısı nedeniyle toplanıyor.
Saat 14.00'de meclis toplanacak, grupların temsilcileri konuşacak ve Can Atalay AHİM karalarına, AYM kararlarına rağmen neden içeride diye soracaklar. Hatta "milletvekili özlük haklarına sahip olmasına rağmen, Can Atalay'a milletvekili yemini neden yaptırılmıyor" diyecekler. AKP ve MHP meclisin toplanmasını engelleyemedi.
Zorunlu olarak bu olağanüstü toplantı gerçekleşecek. MHP katılmayacak. İYİ Parti meclisin toplanması için imza vermedi ama onlarda mecliste olacak.
Peki, AKP ve MHP iktidarı ne yapacak?
Önlerinde iki yol var. Ya yargı haklı diyecek ve Can Atalay'ın özgürlüğüne kavuşmasını daha fazla engellemeyecekler veya biz yargı margı tanımıyoruz diyerek, Can Atalay'ın serbest bırakılmasına karşı çıkacaklar.
AKP iktidarı için bazı değerlendirmeler yapılıyor; "aslında AKP serbest bırakılmasını istiyor ancak ortağı MHP engelliyor"; AKP Avrupa ile kavga etmek istemiyor ancak sıkışmış durumda". İnanın bu tür yaklaşımlar en az AKP'nin icraatları kadar tehlikeli.
Bunları söyleyenler AKP'yi iyi tanımıyor veya tanımak istemiyor. İlk göreve geldiklerinde yetmez evetçilerde aynı yaklaşımı gösteriyordu. O günlerde de söylemeye çalışmıştık: AKP gibi partileri büyüten, besleyen darbelerdir. Daha ileri şeyleri söylediğimizi hatırlıyorum. AKP sıkıştığında MHP yetişecektir. Nitekim AKP; ne cuntalara hesap sordu, ne siyasi cinayetlerin üzerine gitti ne de AKP'nin demokrasi diye bir sorunu oldu.
Gezi'ye katılanlar için "bize karşı bir kalkışıma hareketidir" diyen anlayış, Gezi Direnişçilerine dost olarak yaklaşabilir mi? Tüm yargı kararlarını yok sayarak Can Atalay'ın milletvekili seçilmesinin üzerinde 15 ay geçmesine rağmen hala yemin ettirmeyenler ve suç işlemeyi göze alanlar, Can Atalay'a yemin ettirirler mi?
Unutmayalım! Oligarklar, Tek Kişi Yönetimleri bir tek halkın muhalefetinde korkarlar. Galiba eksik olan budur. O nedenle ortamı gerenlerden, insanları birbirine düşürenlerden, yargıyı hiçe sayanlardan, darbecilerin beslediklerinden, BOP'u savunanlardan demokrasi çıkmaz. Bırakın yumuşama gibi gereksizlikleri, öğrenilmiş çaresizlikleri, artık akşam sabah erken seçimi haykıralım!
NOT: Meclise kan dökenler, önergeyi reddetti. Saat: 21.00 itibarıyla.
Bu yazı 2193 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum