içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

GÜNLER HIZLI GEÇİYOR ANCAK ENDİŞELERİ BÜYÜTMEMEK GEREKLİ!
GÜNLER HIZLI GEÇİYOR ANCAK ENDİŞELERİ BÜYÜTMEMEK GEREKLİ!
Seçimlerin üzerinde 70 gün geçti, düğün, dernek, kitap imza günü, vakıf kongresi, kadın kolları seçimleri, 7 Haziran Cuma günü örgüt toplantısı derken günler hızla akıyor ve akmaya devam edecek.
Örgüt toplantısı kalabalıktı. İlçe başkanımız güzel bir video filimle seçim sürecini özetledi. Belediye Başkanımız da toplantıda örgütle birlikte kazanmaya devam edileceğini ifade etti ve 4 saat süren toplantıyı takip etti. Umarım ilçe başkanımız her ay örgüt toplantılarını ve
3 ayda bir Danışma Kurulu toplantılarını aksatmadan devam ettirir.
Kürsüde de söyledim, bu tür toplantılar alışılagelmiş biçimiyle üretkenliğini kaybetmiş durumda...hepimiz ya taraflı konuşuyoruz ya da nutuk atıyoruz. Bu da giderek toplantıları işe yaramaz hale getirdi ve getirecek. Artık bu tür toplantıların formatını değiştirmeliyiz. Masalar kurulmalı her masanın sözcüleri olmalı, müzakere etmeli, raporlar üretilmeli ve bu raporlar ortaklaştırılarak üst makamlara iletilmelidir.
Seçimleri oylarımızı artırarak kazandık. İstanbul'da 1 milyondan fazla fark attık. Bu çok güzel bir duygu. Bu duyguyu doya doya yaşamalıyız, eyvallah! Ancak göz açıp kapayana kadar zaman geçecek. Yapacağımız o kadar çok iş varki, 2028 ve 2029'a giden yollarımız açık ancak yapacaklarımızı zamanında yaparsak ve zafer sarhoşluğuna kapılmazsak......
İçinde bulunduğumuz süreç, herkesin düşüncelerinin alındığı, eleştirilerle eksiklerin giderildiği, doğru uygulamaların çoğaltıldığı, parti içi reformun yapılmasının vakit geçirilmeden planlandığı bir süreç olmalı. Bunları sıralarsak:
● İktidar, gidici olduğunu biliyor.
Uluslararası güç odakları destek
vermeyecek. Çünkü; iktidar tüm
kredisini tüketmiş durumda.
Dolayısıyla ekonomiyi düzeltebilmesi,
oldukça zor gözüküyor.Dolayısıyla
üreteceği iş de kalmadı. Hani
"çıkmayan candan umut olurmuş"
derler... güç odaklarının desteklerini
çektiği İktidar da umudu şu iki şeye
bağlamış durumda....
1- Bizi birbirimize düşürmeye,
2- Kazandığımız belediyeleri bloke edip,
iş yapamaz hale getirip yani yıpratarak
yeniden kazanmaya oynuyor. Dolayısıyla:
● Tüm yöneticilerimiz, milletvekillerimiz,
belediye başkanlarımız, meclis
üyelerimiz, kendilerini partinin önüne
çıkarmadan, birliğimizi bozmadan ve
de egolarından uzaklaşarak siyaset
üretmeli.Çünkü biz ne zaman
birliğimizi bozduysak kaybettik. Ne
zaman birliğimizi sağladıysak
kazandık.Partimizde hâlâ ikilik var, bu
anlayıştan uzaklaşılmalı. Değişim
devam etmeli.
● AKP' nin yarattığı korku duvarları yerel
seçimlerle aşıldı. Artık birinci partiyiz
Dolayısıyla her konu da proaktif
olunmalı. Yapılan Mitingler çoğaltılarak
devam ettirilmeli.
● Parti yönetimlerimiz, belediyelerimiz
şikayet eden kurumlar değildir. Tam
tersine sorunlara çözüm üretebilecek
kurumlardır. 2019'dan bu yana başta
İBB olmak üzere çok sayıda
belediyemiz çözümcü belediye oldular.
Dolayısıyla bizim yönetimlerimiz ve
belediyelerimiz artık hata yapmadan
yönetilmeli.İBB gibi, çözüm üreten bir
belediye olmalı.
Bunun için:
A- Az hata yapıp, çok iş yapılmalı.
B- Ortak projeler üretmeli. Ki, bu konuda
İBB, Eskişehir, Mersin, Adana gibi,
güzel örneklerimiz var.
C- Hem belediyeler arası dayanışmayı
hem de halkla dayanışmayı
büyütmeliyiz.
D- Hakkari belediye başkanının görevden
alınmasına gösterdiğimiz ortak tepki
gibi, belediyelerin bloke edilmesine
karşı da ortak davranılmalı.
E- Koşullar ne olursa olsun, örgüt
emekçilerimize sahip çıkılmalı, liyakat
ile vefa birbirine tezatmış gibi davranıl-
mamalı. Ayrıca kilit personel, aynı
Dünya'ların insanlarından tercih
edilmemeli. Nepotizme fırsat
verilmemelidir.
F- Halk bize sarı ışık yaktı. Henüz yeşil
yanmıyor. Yeşile dönmesi elimizde.
Özellikle her kademedeki başkanların
elinde. Bizim acilen parti içi reforma
ihtiyacımız var. Özellikle üye ve kadro
reformuna ve yönetim reformuna
ihtiyacımız var. Tüzük anti demokratik
maddelerle dolu.Vakit geçirilmemeli
ve acil demokratikleştirimeli.
G- Program günümüz koşullarına cevap
vermiyor. Bir sene içinde ele alınıp
tüzük gibi, program da yenilenmeli.
Yetmez! kadrolar ideloji ile donatılmalı
ve partimiz liyakatlı insanlarla takviye
edilmeli.
H- Parti okulu bir an önce Akademiye
dönüştürülmeli. Sandık eğitimi, ev
eğitimi önemli ancak Parti Akademisi
geniş bir perspektifi olan kurumdur.
Orada tüm üretimler bilime dayalı
yapıldığı için verim ve hedefe ulaşmak
daha kolay. Belgeselinden arşivine,
eğitiminden kitap yayımına, sosyal
medyasından, gazetesine her şey
planlanmalı.
Bu yazı 2415 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum