içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İSTANBUL İL DANIŞMA KURULU VE YENİ YOL HARİTAMIZ TARTIŞILDI!
İstanbul İl başkanlığına teşekkür ediyorum, dün iyi bir düşünce platformunu organize etmişlerdi. Toplantının önemli konuklarından biri, Eski Genel Başkanımız Hikmet Çetin'di. Güzel konuşmasıyla Danışma Kurulunu selamladı.
Genel Merkezimizden Genel Başkan Yardımcımız Gökan Zeybek, PM üyemiz Müslüm Sarı, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'da güzel konuşmalarıyla Danışma Kurulumuza düşüncelerini anlattılar. Kurultay delegesi olarak bende; "seçim başarısını kimse küçümsemesin, tam 30 sene sonra birinci parti olduk" diyerk başarı sahiplerinin tümünü kutladım ve başarılar diledim. Şüphesiz eksikliklerimizi de, doğrularımızı da konuştuk. Sıralarsam, Partimiz şu dezavantajlarla seçimlere girdi:
● Mayıs 2023 seçimleri sonucu moral bozukluğu, hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldık.
● Yetmedi yenilgi örgütlerden konuşulmadan Kurultaya gittik.
● Kutuplaşma tırmandı ve dışlanmalar çoğaldı.
● Olumsuzluklar, suçlamalar arasında Kurultaya gittik.
● Kurultaya değişimi savunanların kazanması ile suçlamalar, örgütteki yarılmalar iyice büyütüldü.
● Bu Kutuplaşmayı bazı partililerimiz ihanete götürdü, bazıları da kaybetme pahasına körüklediler.
● Yeni yönetim de ister istemez böylesi ortamda hatalarda yaptı. Örneğin:
1- Örgütün yetiştirdiği insanlara yeterince değer verilmedi.
2- Ön Seçim yine önemsenmedi.
3-Aday belirleme subjektif kriterlere dayandırıldı.
4- Anket işi sanki adayın ismini ortaya çıkarmak için yapıldı algısını körükledi.
5- Bazı illerde, örneğin:Hatay,Kırklareli gibi, illerdeki hatalı kararlar, seçim kaybettirdi.
İşte bu olumsuzluklar içinde seçimlere gittik. Başta Genel Başkanımız, İstanbul İl Başkanımız, İBB Başkanımız, İlçe Başkanlarımız, Adaylarımız olmak üzere tüm örgütümüz öncelikle kutuplaşmadan uzaklaşmayı önüne görev olarak koydu. Dolayısıyla bu stratejinin gereği şunlar yapıldı:
● Tüm örgütlerimiz seferber edildi. Kendi kişisel ikballeri değil, partinin ve ülkenin geleceği anlayışında buluşuldu.
● Partimizdeki değişimin başladığı halka anlatıldı. Zaten bu çıplak gözlede görülüyordu.
● Adayların eksik yanları yerine artıları öne çıkarıldı.
● Onlarca yıl görev yapmalarına rağmen, partiye ihanetler örgütlerde ve seçmenlerde destek bulamadı, buldurulmadı.
● Bu faaliyetlere ilaveten sandık başı için örgütlenmeler, ev, esnaf, sivil toplum kuruluşları çalışmalarının tamamı bilimsel çalışmalar ışığında yapıldı.
● Gönüllülerin sahaya yönelik çalışmaları da çok önemli ve başarı getiren çalışmalar olarak, parti kayıtlarına geçti.
Çok doğaldır ki, bu çalışmalar hakkettiği sonucu alacaktı. Sıralarsak:
a- Kültür savaşları(Terör, Milliyetçilik, Dini siyasete alet etme) işe yaramadı ve dolayısıyla AKP'nin yarattığı korku duvarları ilk kez bu seçimlerle yıkıldı.
b- CHP'deki değişimin ilk adımları gençleşme, göreve gelen kadınların sayısının artması seçmenler nezdinden karşılık buldu ve 1989'dan sonra ilk kez Türküye'nin kitle ama birinci partisi olduk.
c- İlk kez İstanbul Büyükşehir seçimlerinde 1 milyonun üzerinde oy farkıyla, mecliste çoğunluğu sağlayan ve 26 ilçe belediyesini kazanarak, birinci parti olduk.
Yapmamız gerekenlere gelince:
▪︎ Önümüzde zorlu süreci aşmak için ne yapıyorsak yapalım, birinci görevimiz: Kamplaşmayı, dışlamayı, ötekileştirmeyi terk ederek kucaklaşmalıyız, ortaklaşmalıyız.
▪︎ Kadrolarımız egolarından kendilerini arındırmalı.
▪︎ Partimiz, ülke dışında da, içinde de pro aktif rol istlenmeli.
▪︎ Partimiz, başlattığı kitlelerele buluşma, haksızlıklara uğrayan kitlelerin hak arama mücadelesine daha aktif omuz vermeli.
▪︎ Belediyelerimiz özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyemiz bu süreçte geçmişteki başarılarını beşe, ona katlamalıdır. Ki, bunu başaracaklarına inanıyorum.
▪︎ CHP Kurumsal, örgütsel, programsal, tüzüksel, reformlarını mutlaka gerçekleştirmelidir. Ki, bu reformların en başında üyelik reformu gelir.
Demokrasi kendiliğinden gerçekleşecek birşey değildir. Çalışmayla, üretmeyle, mücadeleyle gelir. Örgütlerde: Demokrasiyle, reformla, vefayla, kucaklaşmayla, ortaklaşmayla ayakta kalır. Partilerde üyeleriyle, ideolojileriyle yaşarlar. Tüm bunların hepsi de bütünleşmeyle, kardeşlikle, dostlukla, yoldaşlıkla, dayanışmayla vücut bulur.
Bu yazı 1039 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum