içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

SİYASETİ OYUN OLMAKTAN ÇIKARMALIYIZ!
Yaklaşık bir haftadır içimden yazmak gelmiyordu. İsteksizliğimin o kadar çok nedeni var ki, siyasi, sosyal, ekonomik, kişisel, insani taleplere yardımcı olamama gibi nedenler. Parti üyesi olmak önemli sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Zaman zaman bu sorumlulukları alarak partimin birçok yönetim kademelerinde görev yaptım. Yaş ilerleyince yorgunluk başlıyor, üretim performansınız düşüyor.
En son Mart 2024 seçimlerinde Eyüpsultan merkezi seçim komisyonunda görev yapmıştım. Sorumluluk alan arkadaşlarla layıkıyla görevimizi yaptık ve hep birlikte Eyüpsultan'ı 30 sene sonra geri aldık. Hiç şüphesiz başarının en büyük pay sahibi, Sn. Ekrem İmamoğlu'nun yarattığı rüzgardı.
Yıllardır iddiam vardı, partimizin her alanda gençleşmesi ve değişimi. Elbette ki, bu konuda yapılması gereken çok şey var. Bundan sonra bana denk düşen görev ise düşünsel ve dayanışma alanlarında partime katkı vermektir. Gücüm yettiğince bunu yapacağım.Yeri gelmişken birkaç paragrafta son gelişmelere ilişkin yazmak istiyorum.
1 Mayıs Mitingine üst perdeden yapılan çağrı ve öğretmen atamalarında mülakat sınavı haksızlığına karşı yapılan Mitinge katılımın yetersizliği insanları çok üzdüğüne şahit olmak beni de ziyadesiyle üzdü ve moralsiz bıraktı. Yine toplumsal sorunlar yumağına karşı partimizin verdiği mücadele performansının, beklentilerin gerisinde kaldığının insanlarca telaffuz edilmesi de rahatsız edici.
Ayrıca yerel yönetim seçimlerinin daha ilk aylarında bazı belediye başkanlarının popilistlikleri, örneğin: Bir belediye başkanının kapı sökmesi, diğerinin Arapça tabelaları indirmesi, sonra Genel Başkanımızın Arapça tabelaların kaldırılmasına ilişkin demeçlerinin iyi karşılanmaması da negatif etkileciydi. İnanın yazmaktan dahi zorlanıyorum. Sanki başka işimiz kalmamış gibi, iktidarın bu ve benzeri tuzaklarına düşmek insanı yoruyor. İnsanların feleği şaşmış ve bu iktidardan bir an önce kurtulmak istiyor, biz meleklerin cinsiyetini konuşuyoruz.
TV'leri izleyemiyoruz artık. Trol olan veya, olmayan, günlerdir sokak hayvanları uyutulduktan sonra mı yok edilsin, yoksa uyutulmadan mı yok edilsini tartışıyor. Amaç belli. Ekonomimizin iflasını milletten gizlemek. Hayvanları rehabilite etme yerine katliamını yasal hale getirme dolapları, günlerdir ekonominin önüne geçirildi.
İktidarın, Melen Çayı'na yaptığı barajın su tutmamasının nedeni yanlış gövde seçimidir. Bu nedenle milyarları çöpe attı, bugünkü iktidar. Bu parayla hayvan barınakları on kez yapılırdı ve hayvanlar yaşatılır, başıboş hayvanların saldırısına da insanlar uğramazdı.
2019'da İBB'nin ne bir yurdu, ne de bir kreşi vardı. İktidar 25 sene bir süreyi ve bu alanı özellikle tarikatlara bırakmıştı. Bu tehlikeyi gören İBB başkanı Sayın İmamoğlu, gerekeni yaptı. Onlarca kreş, yurt, gençlik merkezleri, kütüphaneler, yaşlılar için yaşam alanları üretti. Hele yeşil alanlarda, metro ağlarında deyim yerindeyse rekor kırdı. Koskoca devlet, her kente birkaç hayvan barınağı yapamıyor mu? Bu yasa girişiminden rahatsız olmuyor muyuz?
Müfredat değişikliği yolda. Ne yapacağız? Kanal İstanbul'u yapamadılar. Peki yapmak istemiyorlarmıy dı? Çok istiyorlardı. Partimizin ve İBB Başkanımızın "Kanal İstanbul'u yapamazsınız, yaptırmayacağız" şeklindeki meydan okuyuşu, İstanbul Kanal projesini yaptırmamış, İstanbul'u felaketten kurtarmıştı. Müfredatın değişimi gerçekleşirse ruhlarımıza fatiha. Öyleyse ne yapacağız, partimizin merkez yöneticileri ne düşünüyor?
İktidar, Kemerburgaz Ormanlarının tam göbeğine dinamitle taş çıkarma izni verdi. Hamidye Su Mecraları tehlikede. Hani iktidar çevreciydi! Hani sıfır atık projesini savunuyorlardı! Orası neden istanbul'un hayvan barınağı yapılmıyor? Sayın Orman Bakanı verdiği dinamitli ruhsattan yoksa habersiz mi? Bu konuda da bir meydan okuma gerekmiyor mu?
Ekonomi iyice sıkıştı. AKP bitiyor. Ancak biterken bizi de bitirmek istiyor. Çıkardıkları yasa bir karabulut gibi, muhalefetin yönettiği belediyelere çöktü. Eleman alamayacak, yatırım yapamayacak CHP'nin ve diğer muhalefetin yönettiği belediyeler! Çünkü artık yeni çıkan tasarruf tedbirleri yasası var.
1050 odalı saray yetmedi İstanbul'daki tüm tarihi saraylar devlet büyüklerine daha çok ta devlet büyüğümüze hizmet ederken, bu da yetmiyor yazlık, yaylalık saraylar tahsisliyken, uçaklar, helikopterler orta yerde dururken, Diyanet Başkanı nihayet onlarca milyonluk arabayı daha yeni iade ederken, ordu gibi koruma ile gezilirken tasarruf yok. Ama emekliye verilmesi gereken maaş zammına, atanması gereken öğretmene gelince tasarruf tedbirleri yürürlüğe giriyor. Bu anlayış ülkenin sonunu getirme anlayışıdır. Biz bu yasayı anayasa mahkemesine taşımayacak mıyız?
Devletin tüm kurumları barışık olmalı. Bundan hiçbirimizin kuşkusu yok. Devleti yönetenlerin yeri geldiğinde sorunlara çözüm arama adına görüşmesi elbette ki, gerekli. Ancak bu görüşmelerden sonra, şeffaf, toplumu aydınlatıcı olunmalıdır ve bu görüşmelerin suistimal edilmesine fırsat verilmemelidir.
Birtakım söylentiler var. AKP, CHP'ile koalisyon kurma niyetindeymiş. Yumuşama numaralarını 2003'lerde yaşamıştık. Sayın Genel Başkanım; bu kadar sorunun babasından toplumsal Barış çıkmaz. İyice yalnızlaşmış ve tüm numaraları, siyaset oyunları bayatlamış iktidarın gitmesi için proaktif olmalıyız.
Öyle işler yapmalıyız ki, intiharlar çoğalmasın, işsizlik düşsün, emekli insan gibi yaşasın, açlıkla insanlar terbiye edilmesin, talan dursun, rejimimiz tekrar demokratikleşsin. Eğer bu istekleri yerine getirmek istiyorsak çözüm: Fanatik dinci ve milliyetçi iktidardan bir an önce kurtulmanın gereğini yapmaktır.
Bir şunu diyen bir yazı 'CHP' görseli olabilir
 
 
 
 
 
Bu yazı 1219 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum